DOLAR 35,5594 0.16%
EURO 36,5618 -0.36%
ALTIN 3.080,73-0,39
BIST 9.977,941,13%
BITCOIN 37121240.29274%
İstanbul

AÇIK

06:48

SABAHA KALAN SÜRE

Sadakat Haber Özel Haber:Ahmet Cemal Peker: sadakathaber.com

ABONE OL
Aralık 30, 2024 06:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Adaleti Kim Öldürdü? Halkın Suskunluğu mu, Yoksa Sessiz Çoğunluğun Onayı mı?

Hukukun üstünlüğü ve adaletin gücü, sadece yasalarla değil, toplumun desteğiyle ayakta kalır. Ancak, adaletin temsili bir figür olan “Adalet Tanrıçası” bile sessizlik içinde bağlandığında, bu suskunluğun sonuçları daha fazla sorgulanır hale gelir. Tolstoy’un unutulmaz sözleriyle derinleşen bir mesaj: “Özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun kölelerdir.”

Adaletin Çığlığı: Görmezden Gelinen Sessizlik

Bir toplumu ayakta tutan temel taşlardan biri olan adalet, halkın sessizliği karşısında zayıflıyor. Son yıllarda giderek artan toplumsal adaletsizlik vakaları, halkın tepkisizliğinin sistemde ne denli büyük bir yara açtığını gözler önüne seriyor.

Adalet, sadece mahkeme salonlarında veya hukuk kitaplarında kalmamalıdır. Toplum, adaletin uygulayıcısı kadar savunucusu olmak zorundadır. Ancak, “suskun çoğunluk” olarak adlandırılan geniş kitleler, hak arayışında sessiz kaldıkça adalet mekanizmaları zayıflamaktadır.

Tarihsel Bir Ders: Sessizlik ve Adaletsizlik

Tarih, halkın sustuğu dönemlerde adaletin nasıl katledildiğine dair sayısız örnekle doludur. Fransız Devrimi öncesi, halkın uzun süre sessiz kalması, ardından gelen büyük bir kaosa ve yeniden yapılanmaya neden olmuştu. Bugün de sessizlik, adaletin çöküşüne zemin hazırlayabilir.

Özellikle sosyal medya çağında bile, halkın adalet çağrılarına verdiği tepkiler yüzeysel kalmakta, gerçek bir değişime öncülük edecek adımlar eksik kalmaktadır.

Tolstoy’un Mesajı: Memnuniyetin Tehlikeli Sınırları

Lev Tolstoy’un, “Özgürlüğün en büyük düşmanı halinden memnun kölelerdir” sözü, halkın kendi durumuna rıza göstermesinin, adaletin en büyük düşmanı olduğunu vurguluyor. Adaleti korumak için, toplumun bireyleri olarak sadece tepkisel değil, aynı zamanda proaktif bir duruş sergilemek zorundayız.

Bu mesajdan hareketle:
Sessizlik, adaletsizliği meşrulaştırır.
Tepkisizlik, güçlülerin haksızlıklarını cesaretlendirir.
Halk, suskunluğu bozmadıkça adaletin savunucusu olamaz.

Sessizlik Bozulmazsa Ne Olur?

Sessizliğin hakim olduğu bir toplumda, adaletin yerini güç ilişkileri ve yozlaşma alır. Bu nedenle bireylerin, hak arama yollarını öğrenmesi ve yasal düzenlemeleri sorgulaması kritik önemdedir.

Sadakat Haber’den Çağrı: Adaleti Susturmayalım

Adaletin korunması için halkın aktif bir şekilde katılım göstermesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, adaleti öldüren şey, yalnızca kötü niyetli kişiler değil, çoğunluğun kayıtsızlığıdır.

Adalet, sadece hakimlerin değil, halkın vicdanında da hayat bulur. Bu vicdan sessiz kaldığında, adalet yalnızca bir hayal olarak kalır.

Sadakat Haber olarak, sessizlikten doğan adaletsizliklere dikkat çekiyor ve herkesi bu konuda sorumluluk almaya davet ediyoruz. Adalet sustuğunda, aslında hepimiz susturulmuş oluruz.

Hazırlayan: Sadakat Haber Editör Ekibi
Haber Merkezi

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.