Cemal Peker:Madde Bağımlılığıyla Mücadelede Yeni Dönem: Ceza Değil, Eğitim Odaklı Çözüm Şart!  Sadakat Gazetesi – Özel Haber
  • Sadakat Haber
  • Gündem
  • Avrupa
  • Cemal Peker:Madde Bağımlılığıyla Mücadelede Yeni Dönem: Ceza Değil, Eğitim Odaklı Çözüm Şart! Sadakat Gazetesi – Özel Haber

Cemal Peker:Madde Bağımlılığıyla Mücadelede Yeni Dönem: Ceza Değil, Eğitim Odaklı Çözüm Şart! Sadakat Gazetesi – Özel Haber

ABONE OL
Mart 7, 2025 12:43
Cemal Peker:Madde Bağımlılığıyla Mücadelede Yeni Dönem: Ceza Değil, Eğitim Odaklı Çözüm Şart!  Sadakat Gazetesi – Özel Haber
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Madde Bağımlılığıyla Mücadelede Yeni Dönem: Ceza Değil, Eğitim Odaklı Çözüm Şart!

Sadakat Gazetesi – Özel Haber


Uyuşturucu bağımlılığı, yalnızca bireyin değil, ailesinin ve toplumun tamamının karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden biri olarak her geçen gün daha da derinleşiyor. Çözüm olarak bugüne kadar uygulanan cezai yöntemlerin yetersiz kaldığı, bağımlı bireyleri topluma kazandırmak yerine onları daha da çıkmaza sürüklediği artık bir gerçek. Oysa bağımlılıkla mücadelede asıl hedef, bireyi dışlamak değil, onu eğitmek ve rehabilite ederek hayata yeniden kazandırmak olmalıdır.


Türkiye genelinde, özellikle cezaevlerine gönderilen madde bağımlılarının büyük çoğunluğu, tahliye sonrası bağımlılıklarına kaldıkları yerden devam ediyor. Bunun en büyük nedeni, bağımlılığın yalnızca bir suç değil, aynı zamanda ciddi bir sağlık ve sosyal uyum sorunu olmasıdır. Bağımlılar için rehabilitasyon sürecinin cezaevinde değil, devlet destekli eğitim ve tedavi merkezlerinde gerçekleşmesi gerektiği aşikâr.

Cezaevleri Çözüm Değil, Aileleri Parçalanmış Bireyler Yetiştiriyor

Madde bağımlılığı nedeniyle cezaevine giren her bireyin ailesinin bu süreçte büyük bir yıkım yaşadığı kamuoyunca bilinen bir gerçek. Eşler ayrılıyor, çocuklar anne ya da babalarından uzaklaşıyor, bağımlının içinde bulunduğu ruhsal boşluk daha da derinleşiyor. Özellikle çocuk ve genç yaştaki bağımlılar için cezaevi, rehabilitasyon yerine onları suça daha fazla yönlendiren bir ortam hâline geliyor.

Peki, çözüm ne olmalı?

Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede, modern dünyada başarıyla uygulanan yöntemlerden biri olan rehabilitasyon ve eğitim merkezleri, Türkiye’de de yaygınlaştırılmalı. Denetimli serbestlik kapsamında bağımlılar, cezaevine girmek yerine devletin kontrolündeki rehabilitasyon merkezlerinde eğitim, terapi ve meslek edindirme programlarına yönlendirilmelidir.

Tedavi Sürecinde Aile Desteği Şart

Bağımlılık, bireyin yalnızca kendisini değil, tüm ailesini etkileyen bir hastalıktır. Ancak mevcut sistemde, bağımlıların tedavi süreçlerinde ailelerin yeterince yer almadığı görülüyor. Oysa bağımlılıkla mücadelede en büyük güç, aile desteğidir. Birçok araştırma, bağımlı bireylerin aileleriyle birlikte rehabilitasyon sürecine katıldığında, tedavi başarı oranlarının çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

Ailelerin rehabilitasyon sürecine dâhil edilmesi, hem bağımlının hayata yeniden tutunmasını sağlar hem de aile içi bağları güçlendirerek gelecekte benzer sorunların önüne geçer.

Uyuşturucuya Erişim Kolay, Çözüm Yetersiz!

Bugün Türkiye’de uyuşturucuya ulaşımın giderek kolaylaştığı ve hatta sosyal medya üzerinden bile bağımlılık yapıcı maddelerin satıldığı biliniyor. Buna karşılık, bağımlılıkla mücadelede kullanılan yöntemlerin hâlâ yetersiz olduğu bir gerçek.

Bu noktada yapılması gerekenler:
Gümrüklerde ve sınır kapılarında denetimlerin artırılması,
Sosyal medya üzerinden yapılan yasa dışı satışlara karşı siber güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi,
Bağımlılıkla mücadelede yazılı ve görsel medyanın daha aktif kullanılarak farkındalık çalışmalarının artırılması.

Tedavi Merkezleri Yetersiz, AMATEM’ler Yalnız Başına Çözüm Değil!

Bağımlı bireyler için en bilinen tedavi merkezi olan AMATEM’ler (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri), sadece detoks süreciyle sınırlı bir hizmet veriyor. Ancak bağımlılığın gerçek tedavisi, sadece fiziksel arınmayla değil, ruhsal ve zihinsel rehabilitasyonla mümkündür. Bu yüzden AMATEM’lerin yanı sıra uzun süreli rehabilitasyon merkezlerinin kurulması hayati önem taşıyor.

Örnek olarak:
İtalya’daki San Patrignano modeli, bağımlı bireyleri yalnızca detoksa sokmakla kalmayıp, onları iş hayatına ve sosyal yaşama yeniden kazandırıyor.
Türkiye’de Gaziantep’te faaliyet gösteren Oya Bahadır Yüksel Bağımlılık Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, bu alanda önemli bir model oluşturuyor.

Ceza mı, Tedavi mi? Devletin Yeni Bir Sistem İnşa Etmesi Gerekli!

Bağımlı bireylerin suça karışmaları halinde onlara cezaevi yerine zorunlu rehabilitasyon hakkı tanınmalı. Eğer bağımlı bir birey suç işlediyse, ona şu seçenek sunulmalı:
Cezaevine mi gitmek istiyorsun, yoksa zorunlu rehabilitasyon sürecine mi dâhil olmak istiyorsun?

Bu sistem sayesinde, bağımlılar hem denetimli hem de kontrollü bir rehabilitasyon sürecinden geçerek, bağımlılıklarından kurtulma şansı elde edebilirler.

Denetimli Serbestlik Sistemi Daha Etkin Hale Getirilmeli

2005 yılında yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik Yasası, bağımlılar için bir umut ışığı olmuştu. Ancak mevcut sistemde bu süreç, bürokratik engellere takılarak işlevsiz hâle gelmiştir.

Bağımlılar için denetimli serbestlik sürecinin yalnızca bir kağıt üstü işlem olmaktan çıkarılıp, gerçek bir rehabilitasyon ve eğitim sürecine dönüşmesi gerekmektedir.

Bağımlılıkla Mücadelede Devlet, Aile ve STK’lar İş Birliği Yapmalı

Bağımlılıkla mücadele, yalnızca bireyin veya ailenin değil, devletin de sorumluluğundadır. Bugün birçok kamu kuruluşu ve sivil toplum örgütü, bağımlılıkla mücadelede farklı çalışmalar yürütüyor. Ancak bu çalışmalar koordinasyonsuz olduğu için etkin sonuçlar alınamıyor.

Bağımlılıkla mücadelede bir merkezden yönetilen, denetlenen ve sürdürülebilir bir sistem kurulması şarttır. Önerilen en önemli adımlardan biri, Bağımlılıkla Mücadele Müsteşarlığı gibi bir kurumun oluşturulmasıdır. Böylece tüm çalışmalar tek bir çatı altında toplanarak, sistemli ve kalıcı çözümler üretilebilir.

Bağımlılar İçin Yeni Bir Umut: Sosyal ve Ekonomik Destek Mekanizmaları

Bağımlı bireylerin tedavi sonrası yeniden sosyal hayata uyum sağlaması için iş imkânları sunulmalı, belirli bir süre kamu hizmetinde çalışmalarına olanak tanınmalıdır.

Ayrıca, bağımlılık geçmişi nedeniyle sabıka kaydı olan bireylerin uzun vadeli temiz kalmaları durumunda sicil affı gibi bir uygulamayla desteklenmesi, onları suça yönelmekten alıkoyabilir.

Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Bir Döneme Girilmeli!

Bağımlılıkla mücadelede bugüne kadar uygulanan yöntemlerin yetersiz olduğu açıkça ortada. Ceza yerine eğitim ve rehabilitasyon odaklı bir sistem kurulmalı, bağımlılar topluma kazandırılmalı, aileleriyle birlikte bu sürecin içinde olmalıdır.

Devletin yetkisi, toplumun desteği ve ailelerin sevgisiyle bağımlı bireyleri kurtarabiliriz!

Sadakat Gazetesi | Özel Araştırma Haber

AİLE HEKİMLİĞİNDE ÜCRET KESİNTİLERİ SONLANDIRILMALI Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır. 6 ay aile hekimliğine gelmeyen vatandaşlar için kesinti yapılması ve aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının hiçbir sorumluluğu yokken bu durumdan dolayı adeta cezalandırılarak ücretlerinin düşürülmesi kabul edilemezdir. Bunun yanı sıra ayrıca HYP düzenlemesinin de her çalışanın kendi yaptığı HYP üzerinden sorumlu olacağı bir düzenleme olmaması nedeniyle de mağduriyetin devam ettiği görülmüştür. Söz konusu bu iki ana mesele başta olmak üzere katsayılar ve memnuniyet oranına bağlı ödemeler gibi çalışanları mağdur eden düzenlemeler, geçtiğimiz hafta Genel Başkanımız Önder Kahveci tarafından Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci’ye iletilmiş ve Sayın Bakan Yardımcısı da kısa süre içerisinde yapılacak yeni bir düzenleme ile bu durumun sona ereceğini ifade etmişlerdir. Fakat henüz herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı görülmemektedir. Söz konusu durum Aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanlarının ücretlerinde %20’ye varan kayıplara neden olmaktadır. Böyle bir kayıp kabul edilemezdir. Bakanlık bir an önce gerekli düzenlemeyi yaparak bu mağduriyeti ortadan kaldırmalıdır. Mesele çok ciddi bir boyuttadır, aile hekimliği çalışanlarının hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen yaşadıkları bu kayıplar sistemin sürdürülebirliğinide tartışmaya açmaktadır. Bakanlık acil olarak düzenleme yapmalı ve bu duruma bir son vermelidir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı tüm çalışanların ücretlerinde her ay yeni bir sürpriz yaparak kesintiler uygulamaktan, çalışanların ekonomilerini belirsizliğe sürüklemekten vazgeçmelidir. Türk Sağlık-Sen olarak meseleyi tüm platformlarda takip etmeye ve çözüme kadar mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz ve edeceğiz.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

GÜNDEM

22 saat önce

10.07.2025 – 20.07.2025 tarihleri arasında, ilçemizin Yalı Mahallesi Yalı Kafe yanında bulunan boş arazide, TERME’nin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine katkı sunmak amacıyla, geniş kapsamlı bir festival organizasyonu düzenlemek istiyoruz.

GÜNDEM

2 gün önce

HALİT DOĞAN’LA SAMSUN YÜZYILI BAŞLADI: SESSİZ GÜCÜN STRATEJİK YÜKSELİŞİ Cemal PEKER | Sky Haber TV – Özel Haber

GÜNDEM

2 gün önce

AİLE HEKİMLİĞİNDE ÜCRET KESİNTİLERİ SONLANDIRILMALI Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır. 6 ay aile hekimliğine gelmeyen vatandaşlar için kesinti yapılması ve aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının hiçbir sorumluluğu yokken bu durumdan dolayı adeta cezalandırılarak ücretlerinin düşürülmesi kabul edilemezdir. Bunun yanı sıra ayrıca HYP düzenlemesinin de her çalışanın kendi yaptığı HYP üzerinden sorumlu olacağı bir düzenleme olmaması nedeniyle de mağduriyetin devam ettiği görülmüştür. Söz konusu bu iki ana mesele başta olmak üzere katsayılar ve memnuniyet oranına bağlı ödemeler gibi çalışanları mağdur eden düzenlemeler, geçtiğimiz hafta Genel Başkanımız Önder Kahveci tarafından Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci’ye iletilmiş ve Sayın Bakan Yardımcısı da kısa süre içerisinde yapılacak yeni bir düzenleme ile bu durumun sona ereceğini ifade etmişlerdir. Fakat henüz herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı görülmemektedir. Söz konusu durum Aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanlarının ücretlerinde %20’ye varan kayıplara neden olmaktadır. Böyle bir kayıp kabul edilemezdir. Bakanlık bir an önce gerekli düzenlemeyi yaparak bu mağduriyeti ortadan kaldırmalıdır. Mesele çok ciddi bir boyuttadır, aile hekimliği çalışanlarının hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen yaşadıkları bu kayıplar sistemin sürdürülebirliğinide tartışmaya açmaktadır. Bakanlık acil olarak düzenleme yapmalı ve bu duruma bir son vermelidir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı tüm çalışanların ücretlerinde her ay yeni bir sürpriz yaparak kesintiler uygulamaktan, çalışanların ekonomilerini belirsizliğe sürüklemekten vazgeçmelidir. Türk Sağlık-Sen olarak meseleyi tüm platformlarda takip etmeye ve çözüme kadar mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz ve edeceğiz.

GÜNDEM

2 gün önce

SKY HABER TV – ÖZEL HABER Gazeteci Cemal PEKER Genel Sekreter Şener TAŞÖREN’den Adliye Ziyareti: Torunu Av. Duygu TAŞÖREN ile Gurur Dolu Buluşma

GÜNDEM

2 gün önce

Haber Celal Bekiroğlu:KDZ. EREĞLİ’NİN KURTULUŞUNUN 105. YILI TÖRENLE KUTLANDI

GÜNDEM

3 gün önce

BoB FARMER’dan Adalet ve Demokrasi Girişimi: Ekrem İmamoğlu ve Adalet Bakanlığı ile Kritik Görüşme Talebi

GÜNDEM

3 gün önce

Terme Hazır Beton Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Alemdar öncülüğünde, harfiyat, temel beton, bina beton ve hazır beton alanlarında güven ve kalite

300x250r
AİLE HEKİMLİĞİNDE ÜCRET KESİNTİLERİ SONLANDIRILMALI  Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.   6 ay aile hekimliğine gelmeyen vatandaşlar için kesinti yapılması ve aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının hiçbir sorumluluğu yokken bu durumdan dolayı adeta cezalandırılarak ücretlerinin düşürülmesi kabul edilemezdir.  Bunun yanı sıra ayrıca HYP düzenlemesinin de her çalışanın kendi yaptığı HYP üzerinden sorumlu olacağı bir düzenleme olmaması nedeniyle de mağduriyetin devam ettiği görülmüştür.   Söz konusu bu iki ana mesele başta olmak üzere katsayılar ve memnuniyet oranına bağlı ödemeler gibi çalışanları mağdur eden düzenlemeler, geçtiğimiz hafta Genel Başkanımız Önder Kahveci tarafından Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci’ye iletilmiş ve Sayın Bakan Yardımcısı da kısa süre içerisinde yapılacak yeni bir düzenleme ile bu durumun sona ereceğini ifade etmişlerdir.   Fakat henüz herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı görülmemektedir. Söz konusu durum Aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanlarının ücretlerinde %20’ye varan kayıplara neden olmaktadır.  Böyle bir kayıp kabul edilemezdir. Bakanlık bir an önce gerekli düzenlemeyi yaparak bu mağduriyeti ortadan kaldırmalıdır.   Mesele çok ciddi bir boyuttadır, aile hekimliği çalışanlarının hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen yaşadıkları bu kayıplar sistemin sürdürülebirliğinide tartışmaya açmaktadır. Bakanlık acil olarak düzenleme yapmalı ve bu duruma bir son vermelidir.   Ayrıca Sağlık Bakanlığı tüm çalışanların ücretlerinde her ay yeni bir sürpriz yaparak kesintiler uygulamaktan, çalışanların ekonomilerini belirsizliğe sürüklemekten vazgeçmelidir.    Türk Sağlık-Sen olarak meseleyi tüm platformlarda takip etmeye ve çözüme kadar mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz ve edeceğiz.

AİLE HEKİMLİĞİNDE ÜCRET KESİNTİLERİ SONLANDIRILMALI Türk Sağlık-Sen olarak ay başında her sağlık çalışanının ne kadar ücret alabileceğini TEK KALEM MAAŞ önerimizin ne kadar zaruri olduğu, bugünlerde aile hekimliklerinde yaşanan durumlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır. 6 ay aile hekimliğine gelmeyen vatandaşlar için kesinti yapılması ve aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının hiçbir sorumluluğu yokken bu durumdan dolayı adeta cezalandırılarak ücretlerinin düşürülmesi kabul edilemezdir. Bunun yanı sıra ayrıca HYP düzenlemesinin de her çalışanın kendi yaptığı HYP üzerinden sorumlu olacağı bir düzenleme olmaması nedeniyle de mağduriyetin devam ettiği görülmüştür. Söz konusu bu iki ana mesele başta olmak üzere katsayılar ve memnuniyet oranına bağlı ödemeler gibi çalışanları mağdur eden düzenlemeler, geçtiğimiz hafta Genel Başkanımız Önder Kahveci tarafından Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci’ye iletilmiş ve Sayın Bakan Yardımcısı da kısa süre içerisinde yapılacak yeni bir düzenleme ile bu durumun sona ereceğini ifade etmişlerdir. Fakat henüz herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı görülmemektedir. Söz konusu durum Aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanlarının ücretlerinde %20’ye varan kayıplara neden olmaktadır. Böyle bir kayıp kabul edilemezdir. Bakanlık bir an önce gerekli düzenlemeyi yaparak bu mağduriyeti ortadan kaldırmalıdır. Mesele çok ciddi bir boyuttadır, aile hekimliği çalışanlarının hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen yaşadıkları bu kayıplar sistemin sürdürülebirliğinide tartışmaya açmaktadır. Bakanlık acil olarak düzenleme yapmalı ve bu duruma bir son vermelidir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı tüm çalışanların ücretlerinde her ay yeni bir sürpriz yaparak kesintiler uygulamaktan, çalışanların ekonomilerini belirsizliğe sürüklemekten vazgeçmelidir. Türk Sağlık-Sen olarak meseleyi tüm platformlarda takip etmeye ve çözüme kadar mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz ve edeceğiz.

300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.