KAYYUM POLİTİKASININ GELECEĞİNE YÖNELİK TARTIŞMALAR YENİDEN GÜNDEMDE
Ahmet Türk’ün açıklamaları yeni bir denge arayışının işareti mi
Dem Parti çatısı altında siyasete devam eden ve 31 Mart 2024 seçimlerinde üçüncü kez Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk, hakkında verilen mahkeme kararları gerekçesiyle görevden alınmış ve yerine yeniden kayyum atanmıştı
Bu uygulama, Türkiye’nin özellikle doğu ve güneydoğusundaki bazı belediyelerde yıllardır süregelen kayyum politikalarının en güncel örneklerinden biri olarak kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı
Son olarak gazeteci Kemal Göktaş’ın yönelttiği bir soruya verdiği yanıtla yeniden gündeme gelen Ahmet Türk, kayyum uygulamalarına karşı olduğunu belirtti ancak bu karşı çıkışı siyasi denge ve ilke düzlemine oturtarak dikkat çekici bir açıklama yaptı
Türk’ün “Ben bu aşamada CHP’li belediyelere kayyum atanırken böyle bir şey olmasını istemem Bunu kabul etmek istemem Olacaksa bütün kayyım uygulamaları kaldırılmalı” ifadeleri sadece bir eleştiri değil aynı zamanda siyasi sistemde eşit uygulama çağrısı olarak değerlendirildi
Bu açıklamanın zamanlaması da dikkat çekicidir çünkü Kobani davası kapsamında 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Ahmet Türk’e uygulanan yurt dışı çıkış yasağının geçtiğimiz haftalarda kaldırıldığı ve bu gelişmenin PKK’nın Süleymaniye’de gerçekleştirdiği silah bırakma töreniyle ilişkili olduğu ileri sürülmüştür
Aynı şekilde adli kontrol hükümleriyle tahliye edilen Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel’in de aralarında bulunduğu 7 eski HDP milletvekilinin yurt dışı çıkış yasaklarının kaldırılması güvenlik politikaları ile demokratikleşme arasında yeniden bir denge kurulup kurulmadığı yönünde çeşitli değerlendirmelere neden olmuştur
KAYYUM UYGULAMALARI: TÜRKİYE İÇİN NEDEN ÖNEMLİ
Kayyum uygulamaları Türkiye açısından son derece kritik bir konudur çünkü bu uygulamalar üç temel düzlemde etkili olur
1. Hukuk ve Anayasa Düzleminde
Belediyeler 5393 sayılı Belediye Kanunu ile düzenlenmiş olup mahkeme kararı olmaksızın görevden alma ancak terörle iltisak gibi olağanüstü durumlarda İçişleri Bakanlığı yetkisiyle mümkündür Bu durum anayasal sınırlar içinde idari takdir hakkının kullanılmasıdır Ancak uygulamanın ölçülülüğü ve sürekli hale gelmesi tartışma konusudur
2. Siyasi Denge ve Temsiliyet Düzleminde
Dem Parti’nin yerel yönetimlerde kazandığı belediyelere kayyum atanması seçmen iradesi ile devlet güvenliği arasındaki çizgiyi sürekli tartışmaya açmaktadır Ahmet Türk’ün CHP vurgusu da bu dengeyi gözeten bir hassasiyeti yansıtmaktadır
3. Uluslararası İmaj ve Müzakere Süreci Düzleminde
Avrupa Konseyi ve bazı AB kurumları Türkiye’deki kayyum uygulamalarını zaman zaman eleştirmiştir Yurt dışı yasağı kaldırılan isimlerin sürece dahil edilmesi Türkiye’nin çözüm süreci benzeri bir zemin arayışına mı girdiği sorusunu beraberinde getirmiştir
KAYYUMLAR GERİ ALINIR MI GÖREVE İADE MÜMKÜN MÜ
Mevcut yasal düzenleme altında İçişleri Bakanlığı’nın idari kararıyla görevden alınan belediye başkanlarının görevlerine iade edilmesi ancak iki durumda mümkündür
1 Mahkeme kararlarının düşmesi beraat gibi hukuki gelişmeler
2 İçişleri Bakanlığı’nın görevden alma kararını yeniden gözden geçirmesi
Ancak mevcut siyasi atmosferde bu ihtimal zayıf görünmektedir Zira Kobani davası kapsamında birçok isme hapis cezası verilmiş ve bu durum yargı kararı olarak kesinleşmiştir
Ahmet Türk’ün yurt dışı yasağının kaldırılması ise özel bir idari değerlendirme olup bunun görev iadesiyle sonuçlanması beklenmemektedir
SİYASİ MESAJ NEYİ İŞARET EDİYOR
Ahmet Türk’ün “kayyum uygulamaları tümden kaldırılmalı” şeklindeki söylemi hem Dem Parti seçmenini hem de muhalefet kamuoyunu etkilemeye yönelik bir stratejiyi içermektedir Aynı zamanda bu mesaj Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik bir diplomatik duruş da barındırmaktadır
Türk’ün CHP’li belediyelere olası kayyum atamalarını da ilkesel olarak reddetmesi sadece kendi partisine değil Türkiye’nin demokratik yapısına yönelik bir bütünlük çağrısıdır
Kayyum politikası Türkiye’nin güvenlik odaklı yönetim refleksi ile demokratik temsil ilkesi arasındaki gerilimli alanlardan biridir Ahmet Türk’ün açıklamaları bu gerilimin yeniden masaya yatırılmasına yol açmıştır
Türkiye için bu tartışma sadece bölgesel bir uygulama meselesi değil hukuk devletinin niteliği yerel yönetim reformları kamu güvenliği ve seçmen iradesinin temsiliyet gücü gibi çok katmanlı başlıklarla ilişkilidir
Dolayısıyla önümüzdeki süreçte hem siyasi iklim hem de yargı süreçlerinin seyri kayyum uygulamalarının yeniden değerlendirilip değerlendirilmeyeceğini belirleyecek temel unsurlar olacaktır
GÜNDEM
2 dakika önceGÜNDEM
12 saat önceGÜNDEM
15 saat önceGÜNDEM
24 saat önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
5 gün önce