GAZETE KÖŞE YAZISI:HAKAN DİKMENİN KALEMİNDEN
Yalakanın Kıblesi Olmaz
Hakan Dikmen
Yalakalık, bu topraklarda meslek değil ama kariyer olarak yürürlükte. Güce eğilmenin adı artık “uyum”, omurgasızlık ise pragmatizm” diye pazarlanıyor. İlke sorarsanız, “o da ne?” cevabını alırsınız. Dün sövdüğüne bugün secde edenin adı artık belli: Yalaka Cumhuriyeti’nin sıradan vatandaşı.
Omurga bu çağda sürgünde. Yalaka ise yükseliyor. Kendine ait fikri olmayan, sadece gölgelere yaslanan bu figür, gücün olduğu her yerde kendini gösteriyor. Güçlü kimse, ona biat ediyor. Dünün hain”i bugünün rehberi” oluveriyor.
Bu karakterin hafızası balık gibidir; dün övdüğünü bugün yer, dün yerdiğine methiyeler dizer. Değişmemekse onun için “tehlike”dir. Çünkü ilkeli olmak, duruş göstermek cesaret ister. Ve yalaka hiçbir zaman cesur değildir.
Mikrofonlar, ekranlar, köşe başları; hepsi yağcılar tarafından kuşatılmış. Eleştiri başa dert açar, ihale kaçar, koltuk sarsılır. En iyisi mi? Yalakalığın sınavını başarıyla geçmek.
Toplumun en büyük çürümesi; fikri olanların değil, sadece alkışlayanların yükselmesidir. Bu yüzden yalakalık yalnızca bireysel bir düşüklük değil; sistemsel bir bozulmadır. Onur, gurur, ahlak bir çuvalın dibinde unutulmuştur.
Ama unutmasınlar: Güçlüler değişir, koltuklar devrilir. O zaman yalakanın ne geçmişi kurtarır, ne de özrü. Çünkü kıblesi olmayanın, mezarı da olmaz.
GÜNDEM
2 saat önceGÜNDEM
6 saat önceGÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
10 gün önce