30 Kasım 2025 Pazar

Erzincan’da son yıllarda yalnızca idaresiyle değil, insan odaklı anlayışıyla da dikkat çeken bir isim var: Vali Hamza Aydoğdu. Görev yaptığı her şehirde olduğu gibi Erzincan’da da halkın kalbine dokunan, çocuklara, engellilere, yaşlılara ve dezavantajlı gruplara uzanan samimi duruşuyla biliniyor.
Son olarak küçük bir çocuğun kendisine gösterdiği sevgi, sosyal medyada büyük ilgi uyandırdı.
Vali Aydoğdu’nun paylaştığı şu söz, aslında onun yönetim anlayışını da özetliyordu:
Bir çocuğun sevgisi, insanın omzundaki bütün yükleri hafifleten görünmez bir dua gibidir.
Bazen en değerli sevgi, en küçük yüreklerden gelir;
ve en çok onların o saf dokunuşu insanı ayağa kaldırır.
Bu cümle, bir vali olmanın ötesinde; bir gönül insanının, bir devlet büyüğünün kalbinden dökülen kelimeler olarak yankı buldu.

Devletin en güçlü eli bazen bir çocuğun başını okşarken görülür. Hamza Aydoğdu, bu gerçeği makamında değil, saha çalışmalarında, köy ziyaretlerinde, okul buluşmalarında her gün yeniden gösteriyor.
Erzincan’da:
Çocukların eğitim olanaklarının geliştirilmesi,
Ailelere yönelik sosyal destek projeleri,
Okul ziyaretlerinde tek tek çocuklarla ilgilenmesi,
Engelli bireylerin hayata katılımını artıran çalışmaları,
Dezavantajlı çocukların yalnız bırakılmaması için başlattığı programlar
onun ‘devletin şefkat tarafı’ nı öne çıkaran yönünü güçlendiriyor.
Vali Aydoğdu’nun çocuklardan gördüğü sevgi, yalnızca kişisel bir sempati değil; halkla devlet arasındaki güven köprüsünün canlı bir örneği olarak değerlendiriliyor.

Erzincan halkı, Hamza Aydoğdu’nun yönetim tarzını ‘makamdan yönetmek yerine halkın arasından yönetmek” olarak tanımlıyor. İlçelere, köylere, dağ köylerine, okullara, tarlalara yaptığı ziyaretler; valiliği kapalı bir makam olmaktan çıkarıp erişilebilir bir devlet çizgisine dönüştürdü.
Her programında aynı mütevazı duruş göze çarpıyor:
Vatandaşla göz göze konuşan,
Sorunları not etmek yerine sahada çözmeyi tercih eden,
Çocuklara ve gençlere babacan yaklaşan,
Bürokratik dili değil, insani dili öne çıkaran bir yönetim anlayışı.
Bu yönüyle Aydoğdu, Erzincan’da yalnızca bir idareci değil; devletin sıcak yüzünün temsilcisi olarak görülüyor.

Vali Aydoğdu’nun bir çocuğa yönelik söylediği:
Allah, seni var etsin kalbi yüce hanımefendi…
ifadesi, sade bir cümle gibi görünse de, Anadolu irfanının özünü taşıyor.
Çocuğa verilen değer, onun geleceğe dair taşıdığı umut, safiyet ve iyilik; Aydoğdu’nun yönetim anlayışında önemli bir yer tutuyor.
Bu söz, siyasetten, bürokrasiden, resmiyetten uzak; tamamen kalpten gelen bir teşekkür niteliğinde.
Valilik makamının ardındaki insanı gösteren ender anlardan biri…

Hamza Aydoğdu’nun Erzincan’da yürüttüğü çalışmalar, iki temelde birleşiyor:
1. Devletin kurumsal gücü
2. Gönlün samimiyeti
Bu iki unsur bir araya geldiğinde hem halk kendini güvende hissediyor, hem de yönetim sosyal hayatın her noktasına temas edebiliyor.
Erzincan’ın eğitimden güvenliğe, sosyal politikalardan afet yönetimine uzanan pek çok alanda gösterdiği gelişim, bu yaklaşımın sonuçlarını gözler önüne seriyor.

Bir çocuğun masum tebessümü bazen uzun bir günün yorgunluğunu alır.
Bir vatandaşın duası, bazen yapılan tüm çalışmaların ödülüdür.
Bir valinin kalbine dokunan sevgi ise, görev bilincini daha da derinleştirir.
Vali Hamza Aydoğdu, Erzincan’da tam da bu tabloyu inşa ediyor:
Sevgi ile yönetilen bir şehir,
Şefkatle dokunulan bir toplum,
Vicdanla çalışan bir devlet.
Ve en önemlisi:



Büyük Birlik Partisi Samsun 11. Olağan Kongresi, yoğun katılımlı ve yüksek birlik ruhuyla gerçekleştirildi. Kongrede, parti kadroları, teşkilat mensupları, siyaset ve sivil toplum temsilcileri bir araya gelerek hem dava bilincini hem de Samsun’daki güçlü birlik tablosunu ortaya koydu.
Kongrede konuşan Büyük Birlik Partisi Samsun İl Başkanı Bahadır Şahin, yaptığı kapsamlı teşekkür ve birlik mesajıyla dikkat çekti.

Kongreye Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, Alperen Ocakları Genel Başkanı Alican Kocaman, Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Mehmet Karabacak, Salıpazarı Belediye Başkanı Refik Karaca, MKY ve MKK üyeleri, kadın kolları, gençlik teşkilatı, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Bu geniş katılım, hem teşkilatın dinamizmini hem de Samsun’da BBP’ye duyulan güvenin güçlü bir göstergesi olarak değerlendirildi.

Bahadır Şahin, kongre sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Kıymetli hemşehrilerim, değerli dava arkadaşlarımız… Kongremiz, birliğimizin, kardeşliğimizin ve davamızın güçlü duruşunun bir nişanesi olmuştur. Bizlere gösterdiğiniz destek, güven ve samimiyet çalışmalarımızda en büyük motivasyon kaynağımızdır.”
Şahin, katılımları ve destekleri için Genel Başkan Mustafa Destici’den ilçe teşkilatlarına kadar uzanan geniş bir listeye teşekkür ederek kongrenin Samsun’da yeni bir heyecan yarattığını vurguladı.

Şahin, açıklamasının devamında şu mesajı verdi:
“Merhum şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun izinde; adaletin, doğruluğun ve milletimizin değerlerinin yanında durmaya devam edeceğiz. Kapımız da gönlümüz de her daim milletimize açık olacaktır. Allah birlik ve beraberliğimizi daim eylesin.”
Bu sözler, salondaki birlik atmosferini güçlendiren bir manifesto niteliği taşıdı.

Kongre sonrası yapılan değerlendirmelerde, Samsun teşkilatının:
Daha dinamik bir saha programına geçeceği,
İlçe örgütlenmelerinin güçlendirileceği,
Halk buluşmaları ve sosyal projelere ağırlık verileceği,
Dava bilinci ve teşkilat ahlakının önceliklendirileceği
ifade edildi.
Bu tablo, Büyük Birlik Partisi’nin Samsun’da yeni ve güçlü bir döneme girdiği şeklinde yorumlandı.

Samsun 11. Olağan Kongresi, hem katılım hem de ortaya çıkan birlik fotoğrafıyla BBP adına önemli bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Bahadır Şahin’in vurguladığı birlik, sadakat ve dava bilinci; teşkilatın önümüzdeki süreçte izleyeceği yol haritasının temelini oluşturacak.

Ünye, bugün yaşanan iki trajik olayla derin bir üzüntüye boğuldu. İlçede biri ortaokul, diğeri ilkokul öğrencisi iki çocuk hayatını kaybetti. Bu kayıplar, hem eğitim camiasında hem de ilçe genelinde tarifsiz bir acı bıraktı.
Suat Ermiş’in Ani Kaybı Yürekleri Dağladı
İmam Hatip Ortaokulu 6. sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Suat Ermiş, ders bitimine kısa bir süre kala sınıfta aniden fenalaştı. Öğretmenlerinin kalp masajı ve sağlık ekiplerinin hızlı müdahalesine rağmen Suat, Ünye Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı ancak tüm çabalar sonuçsuz kaldı. Savcılık, ölüm nedeni ile ilgili soruşturma başlattı.
Suat’ın babası, 10 yıl önce bir evladını kaybetmenin acısını bir kez daha yaşadı. Çocuğunu okuldan almaya geldiğinde, onun cansız bedeniyle karşılaşmak zorunda kalan baba, aynı acıyı tekrar yaşamanın tarifsiz hüznünü taşıdı. Anne ve baba, yasın ve bitkinliğin ağırlığı altında gözyaşlarına hâkim olamazken, çevredekiler aileye destek olmak için çabaladı.
Sadakat Haber’e konuşan baba, ‘Tarifi mümkün değil… Bir kızım kaldı, ömrü uzun olsun inşallah ‘diyerek derin acısını kelimelere dökmekte zorlandı. Anne ise gözyaşları içinde, çocuklarının hayallerini ve geleceğini kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadığını ifade etti.
Eray Tombul’un Vefatı Acıyı Katladı
Üzülerek belirtmek gerekir ki aynı gün bir başka acı haber de Prof. Dr. Necmettin Polvan İlkokulu’ndan geldi. Bir gün önce Hamidiye Mahallesi’nde bisiklet kazası geçiren 4. sınıf öğrencisi Eray Tombul, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Bu ikinci kayıp, Ünye’yi tarifsiz bir acıya boğdu.
Yetkililer, her iki öğrencimiz için başsağlığı mesajı yayımlayarak, ailelerin ve eğitim camiasının yanlarında olduklarını belirtti. Öğrencilerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve eğitim camiamıza başsağlığı dileriz” ifadeleri kullanıldı.
Bugün Ünye’de yaşanan bu trajediler, çocukların ve ailelerin hayatlarını bir anda nasıl değiştirebileceğini gözler önüne serdi. Suat Ermiş ve Eray Tombul’un kaybı, ilçede yaşayan herkeste derin bir yasa ve sessiz bir acıya yol açtı.
GÜRCİSTAN TRABZON BAŞKONSOLOSU NİKOLOZ İAŞVİLİ’DEN TAZİYE ZİYARETİ
CENAZE TÖRENİNİN ARDINDAN ÇARŞAMBA’DA KRİTİK GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİ
Salıpazarı Gürcü Kültür Derneği Başkanı Adem Yazıcı’nın vefat eden kıymetli annesinin cenaze töreni, Gürcü toplumunu aynı çatı altında bir araya getirdi. Törene, Gürcistan Trabzon Başkonsolosu Nikoloz İaşvili, Konsolos Yardımcısı Anuka Shainidze ve göreve yeni atanan Muavin Konsolos Paata Sarishvili katılarak ailenin acısını paylaştı. Diplomatik heyetin varlığı, hem Gürcü kültürünün bölgedeki köklü yapısına hem de toplum içi dayanışmanın önemine dikkat çeken güçlü bir mesaj niteliği taşıdı.
CENAZE TÖRENİNDEN ÇARŞAMBA GÜRCÜ KÜLTÜR DERNEĞİ’NE ZİYARET
Cenaze töreninin ardından Başkonsolos İaşvili ve beraberindeki heyet, Çarşamba Gürcü Kültür Derneği’ni ziyaret etti. Ziyarete Salıpazarı Gürcü Kültür Derneği Başkanı Ayhan Dikme, Ünye Gürcü Kültür Derneği Kurucu Başkanı M. Ali Gürsoy da eşlik etti.
Dernek binasında gerçekleşen buluşmada Çarşamba Gürcü Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Semiz ve yönetim kurulu üyeleri heyeti karşıladı.
Görüşmede, bölgedeki Gürcü kültürel faaliyetleri, Türkiye-Gürcistan dostluğu, kültürel iş birliklerinin geliştirilmesi ve iki toplum arasındaki bağların güçlendirilmesine yönelik çalışmalar ele alındı. Başkonsolos İaşvili, bölgedeki Gürcü toplumunun dayanışmasını takdir ettiğini ifade ederek kültürel kimliğin yaşatılmasının önemine dikkat çekti.
HEYETTEN ÇARŞAMBA BELEDİYE BAŞKANI HÜSEYİN DÜNDAR’A RESMİ ZİYARET
Başkonsolos İaşvili ve diplomatik heyet, program kapsamında Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar’ı da makamında ziyaret etti. Görüşmede, yerel yönetim ile Gürcü toplumsal yapısı arasındaki iş birliği, kültürel projeler ve ortak etkinlikler üzerine değerlendirmeler yapıldı. Başkan Dündar, ilçede Gürcü kültürünün güçlü bir yer tuttuğunu belirterek bu kültürel bağlara yönelik her türlü çalışmaya destek vereceklerini söyledi.
TİCARET BORSASINDAN GÜÇLÜ EV SAHİPLİĞİ
HEYET MİDİLLİ RESTORANDA AĞIRLANDI
Günün son programında heyet, Çarşamba Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Yılmaz tarafından ağırlandı. Midilli Restoran’da gerçekleşen buluşmada, Gürcistan ile bölgesel ticaret ilişkileri, tarım ve gıda alanındaki olası iş birlikleri, kültürel ve ekonomik bağların geliştirilmesine yönelik değerlendirmeler yapıldı.
Yılmaz, Gürcistan’ın Karadeniz için stratejik bir partner olduğunu vurgulayarak önümüzdeki dönem yapılması planlanan projeler üzerine fikir alışverişinde bulundu. Diplomatik heyet, misafirperverlikten duydukları memnuniyeti dile getirerek bölge halkına teşekkür etti.
TOPLUMSAL DAYANIŞMA VE DOSTLUK MESAJI
Hem cenaze töreni hem de sonrasında gerçekleşen ziyaretler, Gürcü kültürünün bölgedeki güçlü varlığını, toplumsal dayanışmayı ve Türkiye-Gürcistan ilişkilerinin yereldeki yansımasını bir kez daha gözler önüne serdi. Heyetin ziyareti, hem Salıpazarı hem Çarşamba’da kültürel birlikteliği pekiştiren önemli bir temas trafiği olarak kayda geçti.
Sadakat Haber ve Terme Son Dakika Haber olarak süreci tüm yönleriyle takip etmeye devam edeceğiz.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türkiye genelinde eş zamanlı yürüttüğü Engelliler Buluşuyor, Birlik ve Beraberlik ile Ay Yıldızlı Bayrağımız Göklere Taşınıyor programı, Terme’de güçlü bir duruşa ve yüksek bir farkındalık çalışmasına dönüştü. MHP Terme KAÇEP Başkanı Fatma Kaya’nın koordinasyonunda hazırlanan etkinlik, MHP Terme İlçe Başkanı Ercan Kaya’nın liderliğinde, ilçe yönetimi ve belediye meclis üyelerinin katılımıyla geniş bir toplumsal buluşmaya sahne oldu.
Bu etkinlik yalnızca bir program olmanın çok ötesine geçti. Toplumun tüm kesimlerine verilen açık bir mesaj niteliği taşıdı:
Engelli bireylerin toplumsal hayatta karşılaştığı engeller görülmezden gelinemez; devletin, siyasetin ve milletin görevi bu engelleri kaldırmak ve dayanışma köprülerini güçlendirmektir.
Terme Engelliler Derneği ile gerçekleştirilen buluşmada, engelli bireyler ve aileleriyle kurulan sıcak temas, MHP teşkilatının sosyal sorumluluk anlayışının sahadaki en net örneği oldu. Yemek programı boyunca engelli vatandaşların talepleri, beklentileri ve yaşadıkları güçlükler dinlenirken, teşkilat yöneticileri çözüm odaklı bir yaklaşım ortaya koydu. MHP Terme teşkilatı, bu buluşmayı yalnızca bir ziyaret olarak değil; sürekli sürdürülecek bir toplumsal dayanışmanın başlangıcı olarak değerlendirdi.
Programın en sembolik ve anlamı en yüksek anı, Ay Yıldızlı al bayrağı temsilen gökyüzüne bırakılan kırmızı ve beyaz balonlarla yaşandı. Balonlar göğe yükselirken Terme’nin semalarına verilen mesaj açıktı:
Bu millet, engelli-engelsiz ayrımına bakmadan, aynı gökyüzünün altında birlikte yaşamaya kararlıdır.
Bu ülkenin al bayrağı herkesin ortak değeridir, ortak kaderidir.
MHP Terme İlçe Başkanı Ercan Kaya’nın etkinlik boyunca sergilediği duruş, ilçe teşkilatının kurumsal bütünlüğünü, disiplinini ve toplumsal meselelerdeki sorumluluk bilincini yeniden ortaya koydu. Kaya’nın, Engelli vatandaşlarımızın hayatın her alanında var olması bizim için bir tercih değil; bir devlet ve millet görevidir. mesajı, programa damgasını vurdu.
KAÇEP Başkanı Fatma Kaya’nın özenle yürüttüğü organizasyon, kadın teşkilatının sahadaki etkisini, sosyal sorumluluk bilincini ve kurumsal gücünü açık biçimde gösterdi. Kadın teşkilatının bu alandaki aktif rolü, Terme’de engelli farkındalığını büyüten en önemli unsurlardan biriydi.
Bu buluşma, Terme’den Türkiye’ye yayılan bir çağrıdır:
Birlik, beraberlik, dayanışma ve sevgi, her engeli aşacak güçtedir.
Güçlü toplum; en zayıf görünen bireyini koruyabildiği zaman güçlüdür.
Gerçek kalkınma, engelli bireylerin toplumla tam bütünleşmesiyle mümkündür.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin ülke genelinde yürüttüğü bu programın Terme ayağı, hem siyasi duruşu hem de toplumsal duyarlılığıyla ilçede büyük yankı uyandırdı. MHP Terme teşkilatı, bu etkinlikle yalnızca engelli bireylerin gönlüne dokunmadı; aynı zamanda toplumsal vicdana seslenen güçlü bir mesaj verdi.
Engelsiz bir yaşam için atılan her adım, bu millete güç katan adımlardır.
Terme’den yükselen bu ses; üç hilalin ışığında, Ay Yıldız’ın aydınlığında daha anlamlı bir geleceğe işaret etmektedir.