UZMAN GAZETECİ YAZAR HAKAN DİKMENİN KALEMİNDEN

UZMAN GAZETECİ YAZAR HAKAN DİKMENİN KALEMİNDEN

Tırlatmaya az kaldı! Zannımca aynaya bakar gibi herkese bakar olmuşum. Her baktığımda da kendimi bulmaya çalışmam boşunaymış meğer. Ve bir kez daha anlamış.

ABONE OL
Aralık 16, 2025 10:24
UZMAN GAZETECİ YAZAR HAKAN DİKMENİN KALEMİNDEN
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Tırlatmaya az kaldı!

Zannımca aynaya bakar gibi herkese bakar olmuşum.
Her baktığımda da kendimi bulmaya çalışmam boşunaymış meğer.
Ve bir kez daha anlamış oldum ki; ben, sadece benim ve benden olmayanlar da, benim değildir.
Kafayı yediğimi düşünenler olacaktır elbet.
Haksız da sayılmazlar.
Annesini camdan itenler, ailesini sırf üç-beş kuruş için katledenler ve aile kavramını parçalamak uğruna dünyanın en zor görevlerinden birisi olarak görülen tırcılığı teşvik ederek sözüm ona aile kavramını korumaya çalışanların olduğu bir ortamda tırlatmamak eldemidir Allah aşkına?
Üstelik
Üstelik bu bahsettiklerim milyonda sadece birkaçı!
Bu nasıl bir zamana denk geldik bilmem ama bir önceki nesil bizlerden o kadar çok şanslı olarak öldüler ki, ne mutlu onlara…
İhanetin bu kadar namussuz bir şey olmadığını görmediler en azından.
Dolandırıcılığın şakşaklanarak teşvik edildiğini gördüğümde, Sülün Osman’ı rahmetle yâd etmemek eldemidir?
Sahiden ihanet nedir sizce?
Hani şu dilimizden hiç düşürmediğimiz ve hainlikle suçladığımız kavramın içeriğinde neler var hiç merak ettiniz mi?
Eşlerden birisinin diğerini aldatması mı?
Ya da herhangi bir kişinin, kendisi dışında olan herkesi aldatması mı?
Yoksa insanın sadece ve sadece kendisini aldatması mı?
Aldatmak bile içi boş bir kavram olarak karşımızdayken, yanı başımızda nice parsadanlar türemiş de görememişiz.
Hem de toplum olarak kendi ellerimizle.
Kendi ihanetimizi kendimiz senaryo olarak yazıp, uygulamaya koymuşuz.
Nasıl mı?
Çok basit, önce “ben” diyerek kibir atına bindiğimizde; hedef olarak sadece kendi çıkarlarımıza doğru at sürmüşüz farkında değil misiniz?
Herkes dürüst, herkes namuslu ve herkes dört dörtlük bir insan!
O zaman bu cinayetler, soygunlar, kavgalar ve hatta hatta insanlığımızı unutturarak, kanımızı donduran, bazen içerisinde yaşadığımız veya bazen de seyircisi olduğumuz bu sahneler nesi?
Kim yapıyor bunları?
Bilmediğimiz bir yerlerden gelenler mi; yoksa, yoksa dilimize doladığımız meşhur dış güçler mi?
Sadece tek bir örnekle tırlatma işimizi, sonsuzluğumuza fırlatmadan kapatalım. Bu örnekleri binlere bindirdiğimizde dorsede yer kalmıyor ona göre…
Siz evdeki kadını alıp, direksiyon başında ülkenin bir ucundan diğer ucuna sevkiyata yolladığınızda, evde kalanlarını eğitmek de o güçlere kalıyor.
Ve sonuç ortada…
Bir kısmımız kurukafa tıraşıyla sisteme kafa atıyor, başka bir kısmımız ise o kafa atanları sözüm ona insan hakları diye teşvik ediyor.
Hemi de kanunlar çerçevesinde.
Ve ortada olan sonuca göre de tırlatmamıza az kaldı, doktorum nerede diye boşa ağlamayın onlar da performansa göre hareket ediyor bilesiniz…
Uzman Gazeteci / Yazar
Hakan Dikmen

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r