UNUTULMAZ DEVLET ADAMLARI: ADNAN KAHVECİ VE RECEP YAZICIOĞLU Sadakat Haber

UNUTULMAZ DEVLET ADAMLARI: ADNAN KAHVECİ VE RECEP YAZICIOĞLU Sadakat Haber

Cumhuriyet tarihimizin en müstesna iki ismi… Biri ekonomide dürüstlüğü, halktan yana tutumuyla efsaneleşen bir bakan; diğeri devletin sıcak yüzünü vatandaşa hissettiren halkın valisi… Adnan Kahveci ve Recep Yazıcıoğlu. Onların ortak paydası, makamlarını değil, milleti yüceltmeleriydi.

ADNAN KAHVECİ: AKIL, VİZYON VE DÜRÜSTLÜĞÜN SEMBOLÜ

Adnan Kahveci, 1980’lerin zorlu ekonomik döneminde Türkiye’ye yepyeni bir bakış kazandırmış bir teknokrat, bir beyin işçisiydi. Elektrik mühendisliğinden siyasete uzanan çizgisinde, dürüstlüğü, zekâsı ve kararlılığıyla anıldı. Özellikle Maliye Bakanlığı döneminde, devletin mali disiplinini sağlama, kayıt dışılığı azaltma ve kamu kaynaklarının adil kullanılmasını temin etme yönündeki çalışmaları, bugün dahi referans alınmaktadır. Kahveci’nin en büyük hedefi, adil bir vergi düzeni ve temiz bir kamu yönetimi inşa etmekti. Devlet, vatandaşın sırtından değil, aklından kazanmalı sözü onun anlayışını özetliyordu. Siyasi nezaketi, kibirsizliği ve halkla iç içe olma tavrı, onu sadece bir bakan değil, bir dava adamı hâline getirdi. Ne yazık ki, 5 Şubat 1993’te ailesiyle birlikte geçirdiği elim trafik kazasında hayatını kaybetti. Ancak o kaza, Türkiye’nin sadece bir siyasetçisini değil, aynı zamanda dürüst yönetim umudunun da sembolünü yitirdiği bir dönüm noktası oldu. Bugün bile Adnan Kahveci denince, akla dürüstlük, bilgi, liyakat ve insan sevgisi gelir. Geride bıraktığı vizyon, Türk devlet geleneğinde temiz siyasetin mümkün olabileceğini gösteren en güçlü kanıttır.

RECEP YAZICIOĞLU: HALKIN VALİSİ, DEVLETİN GÜLEN YÜZÜ

Recep Yazıcıoğlu, Türkiye’nin unutamadığı bir bürokrat portresidir. Aydın, Tokat, Erzincan ve Denizli’de görev yaptığı süre boyunca klasik bir vali anlayışının ötesine geçmiş, vatandaşı devletin öznesi hâline getirmiştir. O, makamın değil, milletin valisiydi. Kapısında koruma yoktu, protokol bilmezdi. Yıkılmış bir köprü gördüğünde bizzat taş taşır, köylüyle birlikte elini taşın altına koyardı. Yoksul bir çocuğun eğitimini, yaşlı bir vatandaşın derdini kendi meselesi bilirdi. Kurduğu Köy Kalkınma Projeleri ‘Halk Meclisleri ve Devlet Vatandaş Kucaklaşması uygulamaları, Türkiye’de yönetim anlayışını değiştiren örneklerdir. Recep Yazıcıoğlu’nun en büyük farkı, devletin halktan korkan değil, halkla kucaklaşan yüzünü temsil etmesiydi. Vatandaşla arasına mesafe koymayan, makamını insana hizmet için kullanan nadir yöneticilerden biriydi. O, her konuşmasında devletin sahibi millettir diyerek halk egemenliğinin altını çizdi. 3 Eylül 2003’te geçirdiği elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğinde, Türkiye bir valisini değil, bir halk kahramanını yitirdi. Aradan yıllar geçse de, bugün hâlâ onun adını saygıyla anan milyonlar, Recep Yazıcıoğlu’nu bir vicdan, bir adalet ve bir samimiyet timsali olarak görmektedir.

İKİ DOSTUN KESİŞEN HİKÂYESİ

Adnan Kahveci ile Recep Yazıcıoğlu’nun yolları, görevleri ve yaşam felsefeleri farklı olsa da, onları aynı çizgide buluşturan temel değer insana hizmet anlayışıydı. İkisinin de ortak özelliği, halkın içinde olmak, unvanların ardına saklanmamaktı. Bir gün Aydın’da yaşanan, halk arasında dilden dile anlatılan o meşhur hikâye, aslında iki ismin karakterini özetler niteliktedir. Kahveci, bir hafta sonu sıkılıp Ankara’dan Aydın’a gelir. Dönemin Valisi Recep Yazıcıoğlu ile birlikte tebdil-i kıyafet köylere gider, sade bir köylü gibi davranırlar. Bir köyde yaşlı bir amcanın evinde konaklarlar. Yaşlı amca onları tanır ama belli etmez, Tanrı misafirisin’ diyerek evinin kapısını açar. Ertesi gün misafirlerinin bakan ve vali olduğunu öğrenen teyze inanmakta güçlük çeker. Bu sade hikâye, iki devlet adamının gösterişsiz, halktan yana duruşunu ebedileştirir.

VATANDAŞIN KALBİNDE YAŞAYAN MİRAS

Bugün Türkiye’de hâlâ Adnan Kahveci’nin adını taşıyan okullar, köprüler, bulvarlar; Recep Yazıcıoğlu’nun felsefesinden ilham alan yönetici kadrolar vardır. Ama esas miras, insanların gönlünde yaşamaktadır. Onların bıraktığı iz, sadece bir yönetim biçimi değil, bir ahlak biçimidir. Kahveci’nin aklı, Yazıcıoğlu’nun yüreğiyle birleştiğinde ortaya çıkan tablo, devletin halkla bütünleştiği, yöneticinin vatandaşla eşitlendiği bir Türkiye hayalidir. Unutulmamak istiyorsan, hayattayken bir eser bırakmalısın. Bu söz, yalnızca bir öğüt değil, her iki ismin hayat felsefesidir. Onlar makamla değil, hizmetle büyüdüler. Bugün anıldıklarında, akıllara dürüstlük, cesaret ve vicdan gelir. Sadakat Haber TV olarak, Vefatlarının yıl dönümünde merhum Adnan Kahveci’yi (1993) ve Recep Yazıcıoğlu’nu (2003) saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.

@öne çıkarSADAKATHABER

Benzer Videolar