SUMUD FİLOSU’NA MÜDAHALE TEHDİDİ: TÜRK AKTİVİST EMİN AYDIN’DAN SON MESAJ
SUMUD FİLOSU’NA MÜDAHALE TEHDİDİ: TÜRK AKTİVİST EMİN AYDIN’DAN SON MESAJ
Gazze’ye doğru ilerleyen Sumud Filosu, Doğu Akdeniz’de kritik bir eşiğe geldi. Filo içinde yer alan Türk aktivist Emin Aydın, bölgeden gönderdiği son mesajında İsrail donanmasının yakın takibe başladığını belirtti. Aydın’ın ifadeleri, uluslararası kamuoyunu alarma geçiren yeni bir gerilime işaret ediyor.
Yaklaşık 10 dakika önce, 6 deniz mili açığımızda 14–15 İsrail gemisinin beklediğine dair haber aldık. Bu, benden aldığınız son mesaj olabilir. Müdahale bekliyoruz. Eğer müdahale olmazsa, inşallah yarın Gazze kıyılarında olacağız.
Aydın’ın sözleri, sadece bir bireysel kaygının değil, bütün filonun maruz kaldığı potansiyel tehdidin fotoğrafını ortaya koyuyor.
FİLONUN HEDEFİ GAZZE KIYILARI
Global Sumud Flotilla, abluka altındaki Gazze halkına insani yardım ulaştırmak ve uluslararası kamuoyunun dikkatini sivillerin yaşadığı dramatik koşullara çekmek amacıyla yola çıktı. Gemiler arasında farklı ülkelerden aktivistler, parlamenterler ve insan hakları savunucuları bulunuyor.
Bu yönüyle filo, sadece bir yardım konvoyu değil, aynı zamanda siyasi bir mesaj taşıyor: ‘Gazze yalnız değildir.
İSRAİL’İN POZİSYONU VE MÜDAHALE SENARYOLARI
Bölgeden alınan bilgilere göre İsrail donanmasına ait çok sayıda savaş gemisi ve hızlı müdahale botu, filoyu çevrelemek üzere konuşlandı. Geçmiş deneyimler, İsrail’in uygulayabileceği yöntemleri net biçimde ortaya koyuyor:
İletişim kesintisi: Uydu telefonlarının, internet bağlantılarının ve canlı yayın ekipmanlarının engellenmesi.
Çevreleme taktiği: Botlarla filonun hareket kabiliyetinin kısıtlanması, rotanın zorla değiştirilmesi.
Zorla durdurma: Gemiye çıkma (boarding) ve mürettebatı gözaltına alma riski.
Sürükleme/tow etme: Filonun, İsrail limanlarına yönlendirilmesi.
Sadakat Haber Ajansı’nın bölgedeki kaynaklarına göre, donanmanın hazırlık seviyesi yüksek, gemiler arasında helikopter ve insansız hava aracı desteği de gözlemlendi.
TARİHSEL EMSAL: MAVİ MARMARA
2010’da yaşanan Mavi Marmara baskını hâlâ hafızalarda. İsrail komandolarının o operasyonda yaptığı müdahale, dokuz Türk vatandaşının hayatını kaybetmesine neden olmuş, uluslararası kamuoyu ayağa kalkmıştı. Bugün Sumud Filosu’nun karşı karşıya olduğu riskler, aynı tarihin bir kez daha tekerrür edebileceği endişesini doğuruyor.
ULUSLARARASI HUKUKUN TARTIŞMALI ALANI
İsrail, Gazze üzerindeki deniz ablukasının meşru olduğunu savunurken, uluslararası hukukçular bu görüşü tartışmalı buluyor. San Remo Manual’a göre bir blokaj ancak ‘ayrım gözetmeyen, sivilleri kastetmeyen ve etkin biçimde ilan edilmiş” olursa geçerlilik taşıyor. İnsanî yardım konvoylarına müdahale edilmesi, özellikle sivil aktivistlerin güvenliği söz konusu olduğunda, ciddi ihlal iddialarını gündeme getiriyor.BM’nin 2010 sonrası hazırladığı raporlar, blokajın meşruiyeti ve müdahale yöntemleri konusunda çelişkili sonuçlara vardı. Bu da bugün yaşanacak her gelişmenin diplomatik yankısını büyütüyor.
BÖLGEDEKİ RİSKLER VE OLASI SENARYOLAR
Sadakat Haber Ajansı’nın ulaştığı analizlere göre önümüzdeki saatlerde üç senaryo öne çıkıyor:
1. Zorla müdahale: İsrail donanmasının gemilere çıkması ve aktivistlerin gözaltına alınması. Bu durumda yeni bir diplomatik kriz kaçınılmaz.
2. Çevreleme ve caydırma: Filonun rotasının engellenmesi, gemilerin uluslararası sulardan uzaklaştırılması. Bu, çatışma yaşanmadan fiili başarısızlık anlamına gelir.
3.Müdahalesiz ulaşım: Filonun Gazze kıyılarına varması. Bu senaryo, İsrail için siyasi bir kayıp; aktivistler içinse büyük bir zafer olur.
Her durumda, bölgedeki tansiyonun sadece denizde değil, diplomasi masasında da büyük dalgalanmalara yol açacağı kesin.
TÜRKİYE’NİN POZİSYONU
Filo içerisinde çok sayıda Türk vatandaşı bulunuyor. Ankara, 2010 deneyiminden sonra vatandaşlarının can güvenliğine özel hassasiyet göstermekte. Olası bir müdahalede Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir gerilim kaçınılmaz görünüyor.
SADAKAT HABER’İN NOTU: BÖLGEDEN GELEN BİLGİLERİN YORUMU
Sadakat Haber Ajansı adına elde ettiğim son bilgilere göre, bölgedeki risk seviyesi saat başı artıyor. İsrail donanması çoklu taktiklerle hazırlık içinde. Aktivistlerin kararlılığı yüksek, fakat iletişim hatlarının kesilmesi durumunda dünya kamuoyuna ulaşacak tek kanal, şu an ellerindeki son mesajlar olacak.Bu nedenle, bu haberi okuyanlar bilsin ki; Akdeniz’in ortasında sadece birkaç gemi değil, aynı zamanda bir vicdan mücadelesi ilerliyor. Gazze kıyılarına ulaşacak her adım, dünyanın suskunluğuna karşı yükselmiş bir insanlık çağrısıdır.Sumud Filosu’nun geleceği, önümüzdeki saatlerde belirlenecek. İsrail’in atacağı adımlar sadece denizdeki aktivistleri değil, bölgedeki siyasi dengeleri ve Türkiye’nin de dahil olduğu uluslararası ilişkileri kökten etkileyecek.
Sadakat Haber Ajansı olarak gelişmeleri anbean takip ediyor, dünyanın gözünden kaçırılmak istenen her detayı kamuoyuna ulaştırmaya devam ediyoruz.
Cemal Peker
Sadakat Haber Ajansı