ÖZEL HABER İsrail’in bölgedeki hesapları Filistin topraklarıyla sınırlı değil. Netanyahu yönetimi, Ortadoğu’nun güç dengelerini kendi lehine yeniden şekillendirmeyi hedefleyen agresif bir strateji izliyor. Bu stratejinin merkezinde, bölgesel nüfuzunu artıran Türkiye’yi dengeleme ve sınırlandırma çabası yer alıyor.

ÖZEL HABER İsrail’in bölgedeki hesapları Filistin topraklarıyla sınırlı değil. Netanyahu yönetimi, Ortadoğu’nun güç dengelerini kendi lehine yeniden şekillendirmeyi hedefleyen agresif bir strateji izliyor. Bu stratejinin merkezinde, bölgesel nüfuzunu artıran Türkiye’yi dengeleme ve sınırlandırma çabası yer alıyor. Tel Aviv, İran’la birlikte Türkiye’yi de “çevre tehdit” kategorisine almış durumda. İsrail’in güvenlik doktrinlerinde yapılan son güncellemelerde, Ankara’nın özellikle Suriye’nin kuzeyindeki olası hava sahası kontrolü ve güvenli bölge hamleleri, açık bir stratejik risk olarak değerlendiriliyor. Stratejik analizler, bu tür adımların Netanyahu tarafından doğrudan saldırı gerekçesi olarak görülebileceğini ortaya koyuyor. Doğu Akdeniz’deki enerji hatları, deniz yetki alanı anlaşmazlıkları ve Filistin meselesindeki zıt politikalar iki ülkeyi karşı karşıya getiriyor. İsrail, enerji projelerinde Türkiye’yi devre dışı bırakacak adımlar atarken, Ankara da bölgesel enerji denkleminde söz sahibi olma kararlılığını sürdürüyor. Bu durum, askeri caydırıcılık ve diplomatik restleşmeleri aynı anda besliyor. Suriye sahası, iki ülkenin çıkar çatışmasının en sert hissedildiği alanlardan biri. İsrail, İran’ın Suriye’deki varlığını bitirmeyi hedeflerken; Türkiye, sınır güvenliği ve bölgesel düzenin kendi çıkarlarına göre şekillenmesi için askeri ve diplomatik girişimlerini yoğunlaştırıyor. Bu iki farklı hedef, sahada doğrudan karşı karşıya gelme ihtimalini artırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haziran 2025’te İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında Netanyahu’yu “bölgesel barış için en büyük engel” olarak nitelendirmiş, İsrail’in saldırgan politikalarının Ortadoğu’yu yeni bir çatışma sarmalına sürüklediğini vurgulamıştı. Türkiye, İsrail’in bölgeyi çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn etme girişimlerine karşı her alanda karşı duracağını açıkça ortaya koyuyor.Her ne kadar iki ülke arasındaki diplomasi kanalları tamamen kapanmamış olsa da, ilişkiler derin bir güven bunalımı içinde. Suriye hava sahasındaki olası karşılaşmalar, Doğu Akdeniz’deki çıkar çatışmaları ve enerji nakil hatları üzerindeki rekabet, iki ülke arasındaki gerilimin önümüzdeki dönemde daha da tırmanabileceğine işaret ediyor. Netanyahu’nun Türkiye’ye doğrudan saldırı planı olduğuna dair kesin kanıt bulunmamakla birlikte, Ankara’nın İsrail açısından artık yalnızca diplomatik bir rakip değil, stratejik bir engel olarak tanımlandığı gerçeği ortada. Bu gerçek, Ortadoğu’daki güç mücadelesinin daha sert ve keskin bir döneme girdiğinin.. HABER: DÜNYA BASIN FEDERASYONU GENEL BAŞKANI VE 1TVTR İMTİYAZ SAHİBİ BOB FARMER…LONDRA