Haber:Cemalpeker: NESİLLERİN BOZULUŞU VE AİLE HUZURUNUN KAYBOLUŞU: TÜRKİYE’DE DEĞERLERİN ÇÖKÜŞÜNÜN ARKA PLANI
NESİLLERİN BOZULUŞU VE AİLE HUZURUNUN KAYBOLUŞU: TÜRKİYE’DE DEĞERLERİN ÇÖKÜŞÜNÜN ARKA PLANI
Türkiye’de son yıllarda en çok tartışılan konulardan biri, aile yapısının zayıflaması, gençlerin anne ve babaya olan saygısının kaybolması ve toplumsal değerlerdeki aşınmadır. Aile içi şiddet vakalarının artışı, çocukların ebeveynlerine karşı saygı yerine öfke ve ilgisizlikle yaklaşması, toplumun temelini oluşturan ahlak ve edep kavramlarının zayıfladığını gösteriyor.
ERBAKAN’IN NESİL VURGUSU VE GERÇEKLER
Necmettin Erbakan, yıllar önce yaptığı konuşmalarda ‘Bir ülkeyi düzeltmek için yeni doğan çocuk yirmi yaşını geçmeli ki nesiller tazelensin, imanlı bir nesil yetişsin’sözleriyle uzun vadeli bir dönüşümün ancak nesiller üzerinden olacağını vurgulamıştı. Bu söz, eğitimin, ahlakın ve değerler sisteminin bir ülkeyi değiştirmede ne kadar belirleyici olduğuna işaret ediyordu.
Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’yi 20 yılı aşkın süredir yöneten siyasi iktidarın elinde bu fırsat vardı. Ancak beklenen ‘ahlaklı nesil idealinin yerini, çıkarcılık, bireysel hazcılık, gösteriş ve tüketim kültürü aldı. Siyaset, din ve ahlak kavramları çoğu zaman söylem düzeyinde kaldı, toplumsal hayata gerçek manada sirayet etmedi.
NESİLLER NEDEN BOZULDU?
Eğitimde Yozlaşma: Okullarda değerler eğitimi kağıt üzerinde kaldı. Müfredat sık sık değişti, gençlere istikrar ve sağlam bir ahlak eğitimi verilemedi.
Dijital Çağın Etkisi: Sosyal medya ve internet, gençleri köksüz ve sahte bir kültüre yöneltti. Aile bağları yerine ekran bağımlılığı gelişti.
Siyasetin Çifte Standardı: Liderler ahlaktan, edepten, namustan bahsetti; ancak siyaset sahnesinde yolsuzluk, çıkar çatışmaları ve liyakatsiz atamalar gençlerin gözünden kaçmadı. Gençler, söylenenle yapılan arasındaki çelişkiden dolayı güvenlerini yitirdi.
Ekonomik Çöküşün Yansımaları: İşsizlik, geçim sıkıntısı ve umutsuzluk, aileleri gerdi. Yoksulluk şiddeti ve huzursuzluğu artırdı. Maddi sorunlar manevi bağları zayıflattı.
Aile İçi Şiddet Döngüsü: Artan şiddet haberleri, yalnızca bireysel suç değil, toplumsal değer kaybının göstergesi oldu. Şiddet gören çocuklar, ileride şiddet uygulayan yetişkinlere dönüştü.
LİDERLERİN GÖREVİ NEDİR?
Bir ülkenin lideri yalnızca ekonomi ya da dış politika yönetmez; aynı zamanda toplumsal değerlerin korunması ve aile huzurunun sağlanmasında da sorumludur.
Eğitim Reformu: Gençlere yalnızca bilgi değil, ahlak, vicdan, sorumluluk bilinci kazandıracak eğitim sistemini inşa etmek.
Adaletin Tesisi: Hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak, yolsuzluk ve adaletsizlik karşısında taviz vermemek. Çünkü gençler adaletin olmadığı yerde ahlaka da inanmaz.
Aile Politikaları: Ekonomik destekler, psikolojik danışmanlık sistemleri ve sosyal projelerle ailelerin huzurunu sağlamak.
Örnek Olmak: Liderlerin sözleriyle fiilleri birbiriyle uyumlu olmalı. Topluma edepten, namustan bahseden bir liderin kendi hayatında da aynı değerleri yaşatması gerekir.
Medya ve Kültür Politikası: Topluma rol model sunan dizilerden şarkılara kadar kültürel üretimi denetlemek ve yönlendirmek, yozlaşmayı önleyecek içeriklere destek vermek.
BUGÜNÜN FOTOĞRAFI
Türkiye, bir yandan dindarlık ve ahlak söylemleriyle yönetilirken, öte yandan gençliğin hızla değerlerinden uzaklaştığı bir çelişki yaşıyor. Aile içi saygının kaybolması, şiddetin artması, edep ve haya kavramlarının yalnızca sözde kalması, bu çelişkinin açık göstergesidir.
Erbakan’ın işaret ettiği gibi, nesiller ancak uzun vadeli bir vizyonla, iman, ahlak ve vicdan eksenli bir eğitimle yeniden inşa edilebilir. Ancak bugünkü manzara, toplumun en küçük yapı taşı olan ailenin giderek çözüldüğünü, liderlerin ise bu alanda ciddi bir sınav veremediğini gösteriyor.
Cemalpeker