3. DÜNYA SAVAŞI BAŞLADI MI? YENİ NESİL SAVAŞ TEKNİKLERİ VE GÖRÜNMEYEN CEPHELER
Dünya siyasetinde son yıllarda yaşanan gelişmeler, klasik savaş anlayışının tamamen değiştiğini ortaya koyuyor. Artık cephelerde tankların, topların ve orduların karşı karşıya gelmediği, savaşın görünmeyen alanlarda yürütüldüğü yeni bir dönemden geçiliyor. “4. nesil savaş” olarak adlandırılan bu yöntem, dünya düzenini kökten sarsıyor.
NESİL SAVAŞ TEKNİĞİ NEDİR?
Yeni nesil savaş, doğrudan askeri işgal ya da silahlı çatışmalar yerine, hedef ülkenin içeriden çökertilmesini hedefliyor. Temelinde toplumsal güvenin zedelenmesi, halkın psikolojik çöküntüye uğratılması ve devlet otoritesinin sarsılması var. Bu süreçte ülkeler sadece düşman askerleriyle değil, bilgi kirliliği, medya manipülasyonları, ekonomik baskılar ve siber saldırılarla da mücadele ediyor.
HEDEF ÜLKELER NASIL ZAFA UĞRATILIYOR?
Bu savaş modelinde ilk adım, toplumun kutuplaştırılması ve güven duygusunun yok edilmesi. Ardından lider ile halk arasındaki bağın koparılması, kurumların itibarsızlaştırılması ve karar merkezlerinin felce uğratılması geliyor. Sonrasında ekonomik istikrarsızlık, sosyal krizler, kültürel yozlaşma ve askeri kabiliyetlerin zayıflatılmasıyla hedef ülke savunmasız hale getiriliyor.
PSİKOLOJİK ÇÖKÜNTÜ VE GÜVEN BUNALIMI
4. nesil savaşın en güçlü silahı psikolojik etkiler. Halkın sürekli kriz, kaos ve güvensizlik algısıyla yaşaması, devletin en büyük kırılma noktalarından biri haline geliyor. Toplumun umutsuzluğa sürüklenmesi, içerideki tartışmaların derinleştirilmesi ve milli birlik duygusunun zedelenmesi, dışarıdan gelecek saldırıların zeminini hazırlıyor.
ASKERİ KABİLİYETİN ZAYIFLATILMASI
Modern savaşın bir diğer boyutu, ordunun moral ve teknik kapasitesinin hedef alınması. Ekonomik baskılarla savunma yatırımlarının engellenmesi, bilgi savaşlarıyla güvenlik kurumlarının itibarsızlaştırılması ve sürekli tehdit algısıyla yıpratma taktikleri, ülkelerin askeri gücünü zayıflatıyor. Görünürde savaş başlamamış olsa bile aslında cepheler çoktan kurulmuş oluyor.
ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI BAŞLADI” İDDİASI
Birçok stratejist, yaşanan bu süreci klasik bir dünya savaşı olarak değil, fakat daha yıkıcı bir “görünmeyen savaş” olarak tanımlıyor. Çünkü bu savaşta sınırlar, cepheler ve orduların karşı karşıya gelmesi yok; bunun yerine toplumların zihinleri, değerleri, ekonomileri ve kurumları hedef alınıyor. Bu yönüyle bakıldığında, üçüncü dünya savaşının fiilen başlamış olduğu ancak farklı bir boyutta sürdüğü görüşü güçleniyor.
GELECEĞİN SAVAŞLARI VE TÜRKİYE
Türkiye gibi stratejik öneme sahip ülkeler, bu yeni nesil savaşın doğrudan hedefleri arasında gösteriliyor. İçeriden bölme girişimleri, ekonomik baskılar, medya üzerinden yönlendirilen algı operasyonları ve güvenlik tehditleri bu sürecin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre bu tehditlere karşı en güçlü savunma; milli birlik, bilinçli toplum ve güçlü kurumlardan geçiyor.
olarak, artık savaşın cephelerde değil, zihinlerde, ekranlarda ve günlük yaşamın tam ortasında sürdüğü gerçeği göz ardı edilemez. Dünya, yeni bir savaş çağının içinde; görünmeyen ancak etkileri her geçen gün daha yıkıcı olan bir çağ bu.
Sadakat Haber TV – Ahmet Cemal Peker
News
