TÜRKİYE’DE KIRMIZI ETTE BÜYÜK ÇÖKÜŞ: HAYVAN VARLIĞI NEDEN YOK EDİLİYOR
Türkiye son yirmi yılda tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetebilen ülkeler arasında gösteriliyordu. Bugün ise kırmızı ette dışa bağımlı hale gelmiş durumda. Et fiyatlarının sürekli yükselmesi, küçük üreticinin tasfiyesi, ithalatın artması ve sofralardan etin çekilmesi, “hayvan varlığı neden yok ediliyor, amaç ne?” sorusunu gündeme taşıyor.
2000’li yılların başında köylerde küçük aile işletmeleri kırmızı et üretiminin bel kemiğini oluşturuyordu. Ancak yem maliyetlerinin aşırı artması, meraların imara açılması ve devlet desteğinin yetersiz kalması üreticiyi bitme noktasına getirdi. Birçok köylü hayvanlarını satarak üretimden çekildi. TÜİK verilerine göre resmi rakamlarda hayvan varlığı artmış gibi görünse de bu artış büyük şirketlerin elinde toplanan sınırlı sayıda sürüyü ifade ediyor. Küçük üretici giderek siliniyor.
Hükümet artan fiyatlara karşı çözümü et ve canlı hayvan ithalatında buldu. Brezilya, Uruguay ve Polonya gibi ülkelerden getirilen ucuz et, kısa vadede piyasayı rahatlattı ancak uzun vadede yerli üreticiyi rekabet edemez hale getirdi. İthalatın kalıcı hale gelmesi, Türkiye’yi gıda bağımlısı bir ülke konumuna sürüklüyor.
HALKIN SOFRASINDAN ETİN ÇEKİLİŞİ
Bugün kırmızı et fiyatları asgari ücretlinin alım gücünü çoktan aştı. Bir kilo kıyma bir işçinin neredeyse yarım günlük emeğine karşılık geliyor. Kişi başına düşen yıllık kırmızı et tüketimi 30 kilolar seviyesinden 10 kilolar bandına kadar geriledi. Et artık çoğu aile için bayramdan bayrama ulaşılabilen bir besin haline geldi.
Hayvan varlığını küçültmek, aslında üç temel amaca hizmet ediyor. İlki uluslararası et lobilerinin çıkarlarına uygun biçimde Türkiye’yi ithalata bağımlı hale getirmek. İkincisi küçük üreticiyi tasfiye edip pazarı büyük şirketlere ve zincir marketlere bırakmak. Üçüncüsü ise gıda egemenliğini zayıflatarak ülkenin stratejik bağımsızlığını riske atmak.
Devletin görevi hayvanları yok eden bu süreci tersine çevirmek olmalı. Bunun için meraların korunması, yem desteğinin artırılması, üretici kooperatiflerinin güçlendirilmesi ve ithalat yerine yerli üretimi teşvik edecek politikaların hayata geçirilmesi şarttır. Et ve süt ürünleri bir ülke için savunma sanayii kadar stratejik öneme sahiptir.
Türkiye’de hayvanların yok edilmesi meselesi, aslında kırmızı etin halkın sofrasından çekilmesi ve ülkenin bağımlılığa sürüklenmesi anlamına geliyor. Eğer yerli üretici yeniden desteklenmezse birkaç yıl içinde et ithalatına tamamen mahkûm bir Türkiye gerçeğiyle yüzleşilecek.HABER CEMAL PEKER
GÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
10 saat önceGÜNDEM
11 saat önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
4 gün önceGÜNDEM
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önce